Bağışıklık sistemi deyince çoğu kişinin aklına hemen C vitamini, propolis, zencefil-limon çayı gelir. Evet, bunlar faydalıdır ama gerçek bağışıklık desteği, sadece birkaç destek ürünle değil, bütüncül bir yaşam ve sağlık düzeniyle mümkündür.
Özellikle son yıllarda sık sık enfeksiyon geçiren, hastalıkları kolay atlatamayan ya da kronik hastalıklarla mücadele eden birçok kişi, bağışıklık sisteminin zayıfladığının farkında.
Ancak çoğu zaman “bağışıklık sistemini güçlendirmek” denilince konu yalnızca birkaç takviyeye indirgeniyor.
Oysa bağışıklık sistemi, vücudun tüm sistemiyle derin bir iletişim halindedir. Sadece mikroplara karşı savunma değil, aynı zamanda denge, farkındalık ve tam bir sistem bütünlüğü demektir.
İşte tam da bu nedenle kliniğimizde bağışıklık sistemini desteklemek için tek bir yöntem değil, çok yönlü ve kişiye özel bir bütüncül planlama yapıyoruz.
Kimi zaman hasta olan tek şey bağışıklık sistemi değildir, ama onu yoran pek çok etken vardır:
Kronik stres
Kalitesiz uyku
Düzensiz, eksik veya hatalı beslenme
Bağırsak florasının bozulması
Aşırı toksin birikimi (ağır metaller, tarım ilaçları, hava kirliliği vs.)
Vitamin ve mineral eksiklikleri
Kronik inflamasyon ve düşük dereceli gizli enfeksiyonlar
Bunların her biri bağışıklık sisteminin etkinliğini düşürür ve vücudu enfeksiyonlara, otoimmün hastalıklara, hatta kansere karşı savunmasız hale getirir.
Her hastaya özel bir yol haritası oluşturuyoruz. Bunun için:
Detaylı bir sağlık öyküsü
Yaşam tarzı analizi
Bağırsak florası durumu
Uyku kalitesi
Stres seviyesi
Vitamin-mineral düzeyleri (D vitamini, çinko, demir, B12, magnezyum vs.)
Gerekirse toksin yükü değerlendirmesi
Bu bilgiler ışığında bağışıklık sistemini zayıflatan temel faktörleri belirliyoruz.
Ağız yoluyla alınan takviyeler her zaman yeterli düzeyde emilemeyebilir. Bu nedenle, özellikle bağışıklık sistemi baskılanmış kişilerde, damar yoluyla uyguladığımız IV (intravenöz) vitamin ve mineral tedavileri hızlı ve etkili bir destek sağlar.
C vitamini, çinko, selenyum, B kompleks vitaminleri, magnezyum gibi maddeleri kişiye özel içeriklerle planlıyoruz.
Yorgunluk, enfeksiyon eğilimi, iyileşmeyen viral hastalıklar gibi durumlarda çok etkili sonuçlar alıyoruz.
Ozon, oksijenin üç atomlu hali olup, bağışıklık sistemini düzenleyici çok güçlü bir etkiye sahiptir.
Virüs ve bakterilere karşı doğrudan etkili olduğu gibi, bağışıklık sistemini baskılamadan dengeleyici özelliğiyle dikkat çeker.
Özellikle kronik yorgunluk, sık enfeksiyon geçirme, otoimmün hastalıklar gibi durumlarda ozon tedavisi vücuda yeniden denge kazandırabilir.
Bitkisel destekleri rastgele değil, bilimsel ve sistemli bir şekilde kullanıyoruz.
Adaptogen bitkiler (ashwagandha, reishi mantarı, ekinezya, zencefil vb.) ile bağışıklık sistemini desteklerken aynı zamanda stres, uyku, sindirim gibi diğer sistemleri de dengeliyoruz.
Bitkilerin şifası, bağışıklık sistemine nazik ama etkili bir destek sunar.
Bağışıklık sistemi, bağırsaklarla çok yakından ilişkilidir. Bu nedenle bağırsak sağlığını gözetmeyen bir bağışıklık desteği düşünülemez.
Beslenme planlarını bağırsak florasını iyileştirecek, enflamasyonu azaltacak ve bağışıklık hücrelerini destekleyecek şekilde planlıyoruz.
Bazı hastalarda geçici eliminasyon diyetleri, probiyotik ve prebiyotikler, fermente gıdalarla destekleme gibi stratejiler uyguluyoruz.
Kronik stres, bağışıklık sisteminin en büyük düşmanlarından biridir. Kortizol sürekli yüksek olduğunda vücut enfeksiyonlara açık hale gelir.
Uyku ise vücudun kendini onardığı en kıymetli zaman dilimidir.
Bu yüzden gerekirse sinir sistemini destekleyen bitkisel desteklerle, nefes egzersizleriyle, osteopati uygulamalarıyla hem gevşemeyi hem de derin uykuya geçişi destekliyoruz.
Bazen bağışıklık sistemi zayıf değildir ama hatalı çalışıyordur.
Otoimmün hastalıklarda olduğu gibi bağışıklık sistemi aşırı tepki verir, kendi dokularına saldırır.
Biz bu durumda bağışıklığı baskılamak yerine dengelemeye çalışırız.
Ve işte bu nedenle, “güçlendirmek” değil, “dengelemek” esas hedefimizdir.
Kliniğimizde bağışıklık sistemini desteklemek;
sadece bir vitamin takviyesi vermek değil,
kişiyi bir bütün olarak anlamak, kök nedenleri ortaya koymak ve ona göre kişisel bir iyileşme planı oluşturmaktır.
Her bireyin bağışıklık sistemi biriciktir.
O yüzden biz de her hastaya aynı reçeteyi değil, ona özel çözüm yollarını sunuyoruz.
???? Eğer siz de sürekli yorgun hissediyorsanız, sık sık hasta oluyorsanız ya da bağışıklık sisteminizi ilaçsız, doğal ve bilimsel yollarla desteklemek istiyorsanız, Dr. Levent Sepit Kliniği olarak yanınızdayız.
Çünkü sağlık, bir sistemin değil, bir insanın iyilik halidir.