Kilo Verelim Ama Nasıl Verelim?

 

İdeal kiloya ulaşmak için sürekli arayış içerisindeyiz. Bazen spor salonuna yazılıyoruz, bazen diyetisyene gidiyoruz, bazen kendi başımızın çaresine bakıyoruz hiçbirşey yemiyoruz açlık orucuna başlıyoruz. Hiç olmadı komşumuzun sözünü dinliyoruz ekmeği, tatlıyı, hamurişlerini kesiyoruz.


Eğer tiroid normalse, metabolizmamız düzgün çalışıyorsa, insülin direnci yoksa kalori kısıtlaması ile kiloları vermeye başlıyoruz.

AMA

Yağ dokumuzu hiç sevmesekte bizim için hayati bir öneme sahip. vücudumuza dışardan aldığımız toksinlerin depolandığı bir yer.

Aç kaldığımızda, yağlar eriyip gittiğinde yağda depolanmış toksinler kana karışıp  özellikle %70’i kolesterol ve yağdan oluşan beyin başta olmak üzere kalbe, karaciğere, böbreğe ulaştığında bir B planımız var mı? Bu toksinleri güvenli bir şekilde uzaklaştırabildiğimizden emin miyiz?

Kilo verdiğinde havalara uçması gereken bazı arkadaşlar tam tersi daha da halsiz, bitkin, yorgun ve depresif hissetmesinin altındaki sebeb ne olabilir?

Bilmemiz gereken en önemli BİLGİ; Eğer KİLO VERİYORSAK toksinler, ağır metaller ve kimyasallar yer değiştiriyor demektir.

*Kilo vermek; sağlıklı olmak için çok önemli ama kilo verirken bedenimizin toksinleri uzaklaştırmakta görevli olan detoksifikasyon ve biyotransformasyon sistemlerinin tam kapasite çalıştığından emin olmalıyız.


*Obezite hastalarına sadece diyet vermek, neyi, ne zaman yiyeceklerini söylemek, biraz yürüyüş yapmalarını istemek yetmez.

YAPILMASI GEREKENLER


1️⃣GEÇİRGEN BAĞIRSAĞI iyileştirmek
2️⃣Kronik inflamasyonu önlemek
3️⃣Fitobesin çeşitliliğini arttırmak
4️⃣Mitokondriyal disfonksiyonu tedavi etmek
5️⃣Uyku sorunları varsa çözmek
6️⃣karaciğer detoksikasyonu desteklemek
7️⃣Kronik stres varsa HHA eksen disfonksiyonlarını desteklemek
8️⃣Hormonal dengesizlikleri gidermek
9️⃣Redox sistemlerini dengelemek gerekir. .

❗️❗️Bu önlemleri almadan irade gücümüzle verdiğimiz kiloları tekrardan almamız normal.

Çünkü toksinler atılamadıysa ait oldukları yere yani yağ dokusuna geri dönmek isteyeceklerdir.


 Zayıflamanın Kolay Yolu Nedir?

Bugüne kadar milyonlarca insan diyet yaparak ya da belirli zamanlarda az yiyerek zayıflamaya çalıştı ve verdikleri kiloda kalabilmek için amansız bir mücadeleye girdiler. bazen günlük 500 kaloriye kadar inen günlük beslenme programlarına rağmen diyet yapanların %90′ ı verdikleri kiloları kısa süre sonra tekrar aldılar ve bu kısır döngü defalarca tekrar tekrar yaşandı.

Diyet ile kilo vermek bilinçli bir çaba ile daha az yemek yiyerek mümkündür. ama bu yöntemle insanların sadece %10 u başarılı olabilir. Ama asıl sorulması gereken soru şudur.

Kaç ay ya da kaç yıl boyunca yağsız salataları ana besin kaynağın olarak düşünerek hayatını devam ettirebilirsin.

Diyet sona erdirildikten sonra insanlar hızla kilo almaya başlarlar ve eskisinden daha kilolu hale gelirler. başarısız diyetlerin sayısı arttıkça insanın kendine güveni azalır ve asla kilo veremeyeceğine dair kendilerini ikna ederler. Düştükleri bu olumsuz duygulardan belki de tatlı yiyerek çıkmaya çalışırlar.

Aslında diyetler ile ilgili sorun insanın kendisi ile ilgili değildir. Tamamen insan biyolojisi ve fizyolojisi ile ilişkilidir.

Tekrarlayan diyetler ile başarısız olmaktansa kazanacağımız 3-4 yeni alışkanlıkla fazla kilolarınızı verebilir ve sağlıklı yaşama adım atabilirsiniz.

Acıktığını hissettiğin zaman yemek ye.

 

Uzun süre aç kaldığımızda vücudunuz hayatta kalma iç güdüsüyle metabolizmayı yavaşlatarak hücrelerimizde yağ depolamaya programlanır ve yediğimiz besinlerden daha fazla yağı çekerek ilerde kullanılmak üzere erkeklerde göbek çevresinde, kadınlarda ise basen ve bel bölgesinde tutulmaya başlanır.

Ayrıca aç kaldığımızda yemek yememek bir takım nörokimyasal değişikliklere neden olarak yanlış açlık sinyallerine ve iştah artşına neden olur. Fiziksel açlığın yanında duygusal açlıkta baş göstermeye başlar.

Sadece istediğin yemeği ye.

 

Gerçekten sevdiğiniz yemekleri yerseniz yediğiniz yemekten keyif alırsınız.

Eğer haşlanmış sebze ya da yağsız salata size cazip gelmiyorsa onu yemeyin. Gerçekten aç hissediyorsanız istediğiniz yemek ne ise onu yiyin.

Bilinçli yemek ye.

 

Yemek yeme hızımızı azaltmak gerçekten etkileyici sonuçlara yol açar. Yemek yediğimiz anın bilinçli olarak olarak farkına vararak yavaş yavaş, sindire sindire yemeği yememiz bir çok problemi çözebilir.

Bilinçsizce, farkına varmadan, çok hızlı yenilen yemekler ile mideyi doldurmak, mideden beyine giden tokluk sinyallerinin fark edilmesini engeller. Bu sinyalleri algılayamadığımız için yememiz gerekenden daha fazla yemek yeriz ve bu da bize fazla kilolar olarak geri döner.

Doyduğunu hissettiğin an yemek yemeği bırak.

 

Yeterli yemek yediğimizde midemiz beyine tokluk sinyali gönderir ve artık “doydum. yemek yememe gerek yok” der. Bu hissin fark edilmesi çok önemlidir. Yavaş yemek yemek öğrenildikçe bu hissi fark etmek daha da kolaylaşır.

Bu noktaya ulaştığımızda yemek yemeği bırakmamız gerekir. Bu noktadan sonra yemek yemeğe devam etmek tıka basa doymaya yada patlayana kadar yeme ile sonuçlanır.

Bu alışkanlıkları kazanıp davranış haline getirdiğimiz zaman KİLO VERME kendiliğinden başlayacaktır.

Sonuç olarak

 

Yemek yerken kontrolün sizde olduğunu fark edeceksin.

 

Artık kalori hesabı yapmana gerek yok. Ne yemen gerektiği konusundaki baskı ortadan kalkacak.

 

Zayıf insanların sırrını çözmüş olacaksın. (Bu zayıflar nasıl herşeyi yiyor ama yine de kilo almıyorlar) Artık cevabı biliyorsun.

 

Kilo vermenin çok kolay olduğunu fark edeceksin.