Ozont Terapisini daha önce duymamış olsanız da eminiz ki ‘ozon gazı’ bir yerlerden tanıdık geliyordur. Ozon, dünyayı kaplayan tabakalardan biridir ve stratosferinden en üst kısmında bulunur. İnsanlar için oldukça tehlikeli ultraviyole ışınların girmesini engelleyen, adeta bir filtre görevi gören ozon dünyadaki yaşamın var olmasını sağlayan yapılardan birisi. Nitekim insanların kullandığı çeşitli maddeler ve salınımlar nedeniyle ozon tabakası her geçen gün daha da zayıflıyor ve cilt hastalıklarına, kanserlere ve çeşitli rahatsızlıklarına her geçen gün daha sık rastlanıyor.
Ozon tedavisi, son yıllarda giderek daha fazla ilgi gören ve aslında uzun zamandır kullanılan, doğal ve güçlü bir destek tedavi yöntemidir.
Benim gibi bütüncül tıp yaklaşımıyla çalışan bir hekim için ozon tedavisi, sadece semptomlara değil, hastalığın kökenine odaklanmamı sağlayan çok değerli bir araç.
Peki ozon nedir, ne işe yarar ve neden bu kadar etkili?
Ozon aslında doğada var olan, üç oksijen atomundan oluşan bir gazdır. Tıpta ise saf oksijenle karıştırılarak özel dozlarda kullanılır. Buradaki amaç, vücudun kendi kendini iyileştirme mekanizmalarını aktive etmek… Çünkü ozon, hücrelerdeki enerji üretiminden bağışıklık sisteminin düzenlenmesine kadar pek çok alanda vücudu destekleyen etkileyici bir etkiye sahip.
Bütüncül tıpta biz, sadece “hastalığı bastırmak” değil, asıl olarak vücudun dengesini yeniden kurmak isteriz. İşte ozon tedavisi tam da bu noktada devreye giriyor. Vücutta kronik iltihap varsa, bağışıklık sistemi zayıflamışsa, detoks organları (karaciğer, bağırsaklar gibi) yeterince çalışmıyorsa, hücreler yeterince oksijenlenemiyorsa… yani vücut “yorulmuşsa” — ozon tedavisi burada adeta bir reset gibi çalışabiliyor.
Kendi kliniğimde ozon tedavisini pek çok farklı sağlık probleminde destek olarak kullanıyorum.
Örneğin:
• Kronik yorgunluk, fibromiyalji gibi enerji düşüklüğüyle seyreden hastalıklarda
• Bağışıklık sistemini güçlendirmek isteyen hastalarda — özellikle sık enfeksiyon geçirenlerde
• Kronik inflamasyonla seyreden hastalıklarda — romatizmal problemler, otoimmün hastalıklar gibi
• Detoks ve arınma sürecini desteklemek için — karaciğer yükünü hafifletmek amacıyla
• Anti-aging ve hücresel gençleşme süreçlerini desteklemek isteyen bireylerde
Ve tabii ki sindirim sistemi bozuklukları, hormonal dengesizlikler, dolaşım problemleri gibi pek çok durumda da ozon tedavisi ile çok güzel geri dönüşler alıyoruz.
Uygulama yöntemleri arasında en yaygın olanlardan biri majör ozon tedavisi dediğimiz yöntem. Ben kliniğimde en sık olarak serum ozonlama yöntemini kullanıyorum. Bir diğer sık kullanılan yöntem ise kişinin kendi kanının kullanıldığı yöntem. Bu yöntemde kişiden bir miktar kan alınır, ozonla özel bir sistemde karıştırılır ve tekrar kişiye geri verilir. Tamamen güvenli, kontrollü ve etkili bir yöntemdir. Bunun yanında ozon gazı rektal ya da lokal yollarla da uygulanabilir — örneğin bağırsak sağlığını desteklemek için veya lokal enfeksiyonlarda.
Peki benim sık kullandığım serum ozonlama nedir? Naıl yapılır? Etkileri nelerdir? Kısaca anlatayım:
Bu yöntemde ozon gazı, hastaya özel hazırlanmış bir serumun içine belirli dozlarda verilir. Ardından bu serum, damar yolu ile kişiye uygulanır. Bu sayede hem ozonun etkilerinden faydalanırız.
En önemli kısım: bu uygulama kişiye özel hazırlanır. Her bedenin ihtiyacı farklıdır, dolayısıyla uygulama da buna göre şekillenir.
Ben serum ozonlamayı özellikle şu alanlarda çok etkili buluyorum:
• Enerji düşüklüğü ve kronik yorgunluk yaşayan kişilerde
• Detoks sürecine destek vermek istediğimizde, özellikle karaciğer yükü olanlarda
• Akut veya kronik enfeksiyonlara karşı bağışıklık desteği sağlamak için
• Otoimmün hastalıklar ve kronik inflamasyonun yatıştırılması gereken durumlarda
• Yoğun stres altında olan, zihinsel ve fiziksel olarak tükenmiş hisseden kişilerde
• Cilt sağlığı, hücre yenilenmesi ve genel anti-aging destek amacıyla
Serum ozonlama sonrasında hastalarımda sıkça gözlemlediğim şey şu:
Daha canlı bir zihin, daha dinç bir beden, daha net bir ruh hali…
Bu uygulama bir nevi hücreleri “temiz hava almış gibi” ferahlatıyor diyebilirim. Hücre içi oksijenlenmeyi artırıyor, mitokondri fonksiyonlarını güçlendiriyor, bağışıklık sistemini dengeliyor.
Uygulama sırasında ağrı hissedilmez, oldukça konforlu bir işlemdir. Genelde 15-20 dakika kadar sürer. Hastalarımızın büyük kısmı uygulama sonrası kendilerini çok iyi hissettiklerini söylüyor, bu da bizi oldukça mutlu ediyor.
Serum ozonlamayı düzenli aralıklarla almak, özellikle kronik şikayetlerde veya bağışıklığın güçlendirilmesi gereken dönemlerde ciddi bir fark yaratıyor. Yani bu, sadece bir “anlık iyileştirme” değil, vücudun genel iyilik haline katkı sunan bir destek…
Tabii şunu da söylemem gerek: ozon tedavisi tek başına bir “mucize” değildir. Ama doğru tanı, doğru kişi ve doğru bütüncül planlama ile uygulandığında gerçekten büyük bir fark yaratabiliyor. Çünkü vücudun doğuştan sahip olduğu o muazzam iyileşme potansiyelini harekete geçiriyor.
1. Ozon tedavisi gerçekten güvenli mi?
Evet, ozon tedavisi uygun dozlarda, deneyimli bir uzman tarafından yapıldığında son derece güvenlidir. Kliniğimizde uyguladığımız her ozon seansı kişiye özel olarak planlanır ve steril, CE belgeli sistemlerle gerçekleştirilir. Enfeksiyon riski yoktur ve genellikle iyi tolere edilir.
2. Herkes ozon tedavisi alabilir mi?
Ozon tedavisi pek çok kişi için uygun olsa da, bazı özel durumlarda (örneğin gebelik, bazı kan hastalıkları, tirotoksikoz gibi durumlar) tercih edilmez. Bu nedenle tedavi öncesi mutlaka detaylı bir değerlendirme yapıyoruz. Her şey kişiye özel…
3. Ozon tedavisi ağrılı mıdır?
Hayır, çoğu kişi uygulamayı rahatlıkla tolere eder. Majör ozon tedavisinde sadece damar yolu açılır, ozonlanmış kan yavaşça geri verilir. Uygulama süresi ortalama 20-30 dakikadır. Sonrasında genelde bir rahatlama, enerji artışı hissedilir.
4. Ne kadar sürede etkisini gösterir?
Bu tamamen kişinin sağlık durumuna ve hedeflediğimiz sürece bağlıdır. Bazı hastalar ilk birkaç seanstan sonra dahi olumlu etkiler hissederken, kronik durumlarda daha uzun bir destek gerekebilir. Genellikle 5-10 seanslık bir kür önerilir.
5. Ozon tedavisini diğer tedavilerle birlikte alabilir miyim?
Kesinlikle evet! Zaten bütüncül yaklaşımın özü de bu… Ozon tedavisi, fonksiyonel tıp uygulamalarıyla, bitkisel desteklerle, beslenme planlarıyla ve detoks protokolleriyle birlikte kullanıldığında çok daha güçlü sonuçlar verir.
6. Tedavi sonrası dikkat edilmesi gereken bir şey var mı?
Genelde özel bir kısıtlama gerekmez. Ancak tedavi sonrası bol su içmek, dinlenmek ve vücudu yormamak faydalı olur. Seans sonrasında enerji artışı da olabileceği için kişiler kendilerini daha zinde hissedebilir.
7. Estetik veya yaşlanma karşıtı (anti-aging) amaçla da kullanılabilir mi?
Evet, ozon tedavisi hücre yenilenmesini desteklediği, mitokondri fonksiyonlarını iyileştirdiği ve inflamasyonu azalttığı için anti-aging süreçte de önemli bir yer tutar. Cilt kalitesinden bağışıklık gücüne kadar pek çok alanda etkisi olur.