Kronik Hastalıklarda Bütüncül Yaklaşım:

Dr. Levent Sepit Kliniği

 

 

İzmir Alsancak’ta yer alan kliniğimiz, kronik hastalıkların yalnızca belirtilerini değil, altında yatan kök nedenleri keşfetmeyi hedefleyen bütüncül bir sağlık yaklaşımı ile hizmet vermektedir.
Dr. Levent Sepit öncülüğünde yürütülen bu yaklaşım, modern tıp bilgilerinin yanı sıra fonksiyonel tıp, tamamlayıcı tıp uygulamaları ve yaşam tarzı değişikliklerini bir araya getirerek, kişiye özel tedavi planları oluşturmaktadır.

Kliniğimizde, her hasta bir bütün olarak ele alınır. Sadece laboratuvar sonuçlarına değil, yaşam öyküsüne, beslenme alışkanlıklarına, stres düzeyine, uyku düzenine, duygusal durumuna ve çevresel faktörlere kadar pek çok farklı boyut değerlendirilir. Amacımız, vücudun doğal iyileşme potansiyelini ortaya çıkarmak ve sürdürülebilir sağlığa ulaşmaktır.

Uygulamalarımız arasında:

  • Ozon terapi

  • Proloterapi

  • Fonksiyonel tıp bakış açısıyla hazırlanan detaylı check-up’lar

  • Mikrobiyota ve bağırsak sağlığı analizleri

  • Toksin yükü değerlendirmeleri

  • Kişiye özel detoks ve beslenme programları

  • Yaşam tarzı düzenlemeleri
    yer almaktadır.

Her hastanın hikâyesi farklıdır. Bu nedenle kliniğimizde standart tedavi protokolleri yerine kişiselleştirilmiş sağlık planları uygulanır. Bizler, yalnızca hastalıkları değil, kişinin kendini yeniden keşfetmesini, beden-zihin-ruh dengesini kurmasını ve bütünsel sağlığına kavuşmasını hedefliyoruz.

Günümüzde tıp alanında baş döndürücü teknolojik ilerlemelere ve modern tedavi yöntemlerine rağmen, ne yazık ki kronik hastalıklar son 50 yılda büyük bir hızla artmıştır. Özellikle yaşam tarzımız, stres düzeyimiz, çevresel toksinlere maruz kalmamız ve sağlıksız beslenme alışkanlıklarımız, bu kronik tabloyu derinleştirmiştir.

Artık herkesin çok iyi bildiği gibi, diyabet, hipertansiyon, tiroid bozuklukları, otoimmün hastalıklar, fibromiyalji, insülin direnci, obezite ve sindirim sistemi sorunları gibi kronik rahatsızlıklar neredeyse her ailede birden fazla kişiyi etkilemektedir.

Klasik tıp yaklaşımı ise, kronik bir hastalık tanısı konduktan sonra çoğunlukla yalnızca ilaçlarla belirtileri kontrol altına almaya çalışmaktadır. Ancak bu yöntem, hastalığın asıl nedenlerine inmeksizin sadece "baskılama" üzerine kurulu olduğu için hastalara uzun vadede kalıcı bir çözüm sunamamakta, hatta zamanla hastalıklar daha karmaşık bir hale gelmektedir.

Tam da bu noktada, hem hekimler hem de hastalar daha derinlemesine bir anlayışa ihtiyaç duymaya başlamıştır. Ve işte bu ihtiyaç, tüm dünyada yükselen bir yaklaşımın kapılarını aralamıştır: Bütüncül Tıp (Integrative Medicine).

Bütüncül tıp yaklaşımı; beden, zihin ve ruhu bir bütün olarak görür. Sadece bir organı değil, insanı tüm yönleriyle değerlendirir. Hastalığın oluştuğu zemini, kişinin yaşam tarzını, duygusal yüklerini, bağırsak sağlığını, uykusunu, stres düzeyini, bağışıklık sistemini, beslenme şeklini ve hatta yaşadığı çevresel faktörleri birlikte ele alır.

Bu yaklaşımda amaç, hastalığı bastırmak değil; onun nedenlerini bulmak, köküne inmektir. Ve bunu yaparken de kişiye özel, yan etkisiz, doğal, bilimsel temellere dayanan ve tamamlayıcı yöntemlerle vücudun kendi kendini iyileştirme kapasitesi desteklenir.

Bütüncül tıp, insanı yalnızca "tedavi edilmesi gereken bir hastalık" olarak değil, içsel dengesi yeniden kurulması gereken bir bütün olarak görür. Bu yüzden de klasik tıptan farklı olarak hastayı tedavi sürecinin bir parçası haline getirir. Pasif bir alıcı olmak yerine, hastanın kendi sağlığının sorumluluğunu alması teşvik edilir.

Kronik hastalıkların hızla arttığı bu çağda, gerçek ve kalıcı iyileşmenin yolu, işte tam da bu farkındalıkla atılan adımlardan geçiyor.

Bütüncül yaklaşımda öncelikli hedefimiz, hastalıkları tedavi etmekten çok, sağlığı korumak. Çünkü sağlığı korumak, onu geri kazanmaktan her zaman daha kolay ve değerlidir. Bu nedenle, vücutta dengeyi bozan her türlü faktörü analiz ediyor ve bu faktörlere özel kişiselleştirilmiş tedavi planları oluşturuyoruz.

Kliniğimizde artık eski ezberleri geride bırakıyoruz. Hastalıklara sadece bir reçete ile yaklaşmak yerine, her hastamızın öyküsünü dikkatle dinliyor, onları tedavi sürecinin pasif bir izleyicisi olmaktan çıkarıp aktif bir katılımcısı haline getiriyoruz. Yaşam tarzı değişiklikleri, beslenme düzenlemeleri, zihinsel ve duygusal dengeyi sağlayacak yaklaşımlar gibi pek çok adımda size rehberlik ediyoruz.

Çünkü biz, iyileşmenin sadece bir reçetede değil; anlayışta, farkındalıkta ve kişinin kendi iyileşme gücünde yattığına inanıyoruz.

Çünkü biz inanıyoruz ki:


Gerçek şifa, sadece bir hastalığın ortadan kalkması değil, insanın kendini yeniden dengeye getirmesidir.