SIBO, yani Small Intestinal Bacterial Overgrowth, Türkçesiyle İnce Bağırsakta Aşırı Bakteri Üremesi, aslında son yıllarda adını daha çok duymaya başladığımız ama birçok kişinin yıllarca farkında olmadan yaşadığı önemli bir sindirim problemidir.
Kronik şişkinlik, gaz, hazımsızlık, kabızlık ya da ishal…
Yemeklerden sonra ortaya çıkan mide kazınmaları, gurultular, sanki bağırsakta "fermantasyon" olur gibi bir his…
Ve tüm testleriniz “normal” çıkmasına rağmen “bir şeylerin yolunda gitmediğini” hissetmeniz…
İşte tüm bunlar bize SIBO’yu düşündürür.
Normalde bağırsaklarımızda trilyonlarca bakteri yaşar. Ama bu bakterilerin büyük bölümü kalın bağırsakta bulunur.
İnce bağırsakta ise daha az bakteri bulunmalıdır.
SIBO, işte bu dengenin bozulup ince bağırsakta bakterilerin aşırı çoğalmasıyla oluşur.
Bu bakteriler orada olmamaları gereken bir yerde, yiyecekleri fermente eder ve gaz üretirler.
Bu da karında şişlik, kramp, gaz, dışkılama sorunları gibi pek çok belirtiye neden olur.
SIBO’nun oluşmasında pek çok faktör rol oynayabilir.
Kliniğimizde hastaları değerlendirirken en sık karşılaştığımız nedenler şunlar:
Geçirilmiş mide-bağırsak enfeksiyonları
Hareketsiz, yavaşlayan bağırsak hareketleri (özellikle kabızlık)
Uzun süreli antibiyotik kullanımı
Proton pompa inhibitörü (mide asidini baskılayan ilaçlar) kullanımı
Stres ve vagus siniri zayıflığı
Yapışıklıklar, geçirilmiş ameliyatlar
Gizli gıda intoleransları
Bu faktörler, bakterilerin ince bağırsağa geçişini kolaylaştırır ya da bağırsağın doğal savunma mekanizmalarını zayıflatır.
SIBO tedavisinde klasik yaklaşım genelde antibiyotik tedavisiyle sınırlı kalır. Ancak bu durum çoğu zaman nükslerle sonuçlanır.
Çünkü asıl nedenler ele alınmadan yapılan tedavi, geçici bir rahatlama sağlar ama kalıcı bir çözüm sunmaz.
Biz kliniğimizde SIBO’yu bütüncül bir yaklaşımla ele alıyoruz. Sadece semptomlara değil, hastalığın kök nedenlerine odaklanıyoruz.
Hastanın tüm sindirim sistemi öyküsünü, yaşam tarzını, stres düzeyini ve bağırsak alışkanlıklarını dinliyoruz.
Gerekirse nefes testi gibi yöntemlerle bakterilerin oluşturduğu gazları ölçümlüyoruz.
Ayrıca SIBO’ya eşlik eden:
Gıda intoleransları
Histamin duyarlılığı
Bağırsak geçirgenliği (leaky gut)
Mide asit yetersizliği
Mikrobiyota bozukluğu
gibi durumları da inceliyoruz.
Geleneksel antibiyotik tedavisi yerine, bitkisel antimikrobiyallerle daha nazik ama etkili bir temizlik sağlıyoruz.
Berberin, oregano yağı, allicin, neem, zerdeçal, nane yağı gibi doğal bileşenleri, hastanın ihtiyacına göre planlıyoruz.
Bu bitkiler, hem zararlı bakterileri azaltıyor hem de bağırsak florasını destekliyor.
SIBO tedavisinin temel taşlarından biri de doğru beslenmedir.
FODMAP diyeti, eliminasyon diyeti gibi yaklaşımları hastanın klinik durumuna göre uyarlıyoruz.
Amaç, bakterileri besleyen gıdaları geçici bir süre azaltmak, bağırsakların yükünü hafifletmek ve sindirim sistemine iyileşme alanı yaratmaktır.
Beslenme süreci kliniğimizde diyetisyen eşliğinde, kişiye özel olarak planlanır.
SIBO nedeniyle emilim bozukluğu yaşayan birçok hastada B12, demir, magnezyum, D vitamini eksiklikleri görülür.
Bu eksiklikler hem bağışıklık sistemini hem de sinir sistemini etkiler.
IV (damar içi) vitamin ve mineral uygulamaları ile hızlı bir toparlanma süreci başlatıyoruz.
Ozon tedavisi, bağırsak dokusunda oluşmuş iltihabı azaltır, oksijenlenmeyi artırır ve bağışıklık sistemini dengeler.
Ayrıca, ince bağırsakta biriken zararlı bakterilere karşı doğrudan etkili olabilir.
SIBO’nun altında yatan nedenlerden biri de bağırsak motilitesinin yavaşlamasıdır.
Bu durumda osteopati teknikleriyle sinir sistemini dengeleyerek, bağırsakların doğal hareketliliğini artırıyoruz.
Ayrıca vagus sinirini aktive eden nefes teknikleri ve gevşeme uygulamaları ile sindirim sistemine destek oluyoruz.
SIBO tedavisinde tek hedef bakterileri öldürmek değil;
Florayı yeniden dengelemek
Bağırsak dokusunu onarmak
Sindirimi desteklemek
Gıdaları tolere edebilen bir yapı inşa etmektir.
Tedavi bir süreçtir ama doğru adımlarla kalıcı iyileşme mümkündür.
Gerçek şifa, sadece bakterilerin değil, hastanın tüm bedeninin ve yaşamının ele alındığı noktada başlar.
Biz kliniğimizde tam olarak bunu yapıyoruz.
SIBO hastalarımıza kişiye özel, bilimsel ve şefkatli bir yaklaşımla yaklaşıyor, semptom değil, neden odaklı bir iyileşme planı sunuyoruz.
Eğer siz de kronik sindirim problemleri yaşıyor, yıllardır şişkinlik ve hazımsızlıkla boğuşuyor ama bir türlü tam iyileşemiyorsanız;
SIBO siz farkında olmadan hayatınızı yönetiyor olabilir.
Ve unutmayın, bu sorunla yaşamak zorunda değilsiniz.
Kliniğimizde, sizin için bütüncül bir yol haritası hazır.