Modern şehir hayatı, masa başında saatlerce hareketsiz kalmak, ekran karşısında geçen uzun saatler... Tüm bunlar bir araya geldiğinde, bedenimiz zamanla bize sinyaller vermeye başlıyor. Bel ve boyun ağrıları, sırt kasılmaları, duruş bozuklukları ve giderek artan hareket kısıtlanmaları... İşte bu noktada, doğrudan vücudun biyomekaniğine dokunan bir şifa sanatı devreye giriyor: Manuel terapi ve osteopati.
Manuel terapi, insan bedenine ellerle uygulanan, doğrudan kas-iskelet sistemini hedef alan bir tedavi yöntemidir. Adından da anlaşılacağı gibi "manuel" yani el ile yapılan bu terapi, vücudun hareket sistemini oluşturan eklemler, kaslar, ligamentler ve fasyalar üzerinden çalışır.
Amaç sadece bir ağrıyı azaltmak değildir. Amaç, vücudun doğal dengesini yeniden kurmak, eklemlerin hareket kabiliyetini geri kazandırmak, kaslardaki gerginliği azaltmak ve dokular arasındaki uyumu tekrar sağlamaktır.
Manuel terapi modern tıbın da temelini oluşturan Hipokrat zamanına kadar dayanır. Tarihsel olarak eski ama bugünün bilimsel altyapısıyla uygulanabilen bir tekniktir. Günümüzde fizik tedavi uzmanları, osteopatlar ve manuel terapi eğitimi alınmış hekimler tarafından uygulanmaktadır.
Osteopati, manuel terapinin daha bütüncül ve sistemik hali olarak tanımlanabilir. Osteopatik yaklaşımda beden bir bütün olarak ele alınır: Kas-iskelet sistemi, sinir sistemi, dolaşım sistemi ve hatta organlar (visseral sistem) arasındaki etkileşime odaklanılır.
Osteopatlar, eklemlerle birlikte iç organlar, fasya dokusu ve kranial yapılar üzerinden de çalışabilir. Yani osteopati sadece fiziksel ağrıyı azaltmakla kalmaz, o ağrının sinirsel, dolaşımsal ya da organik kaynağını da bulmaya çalışır.
Bu yönüyle manuel terapi ile osteopati birbiriyle çoğu zaman iç içe geçer; hatta osteopatlar da manuel teknikleri sıklıkla kullanır. Ancak osteopati, vücudun kendi kendini iyileştirme potansiyeline daha fazla vurgu yapar.
Manuel terapi ve osteopati aşağıdaki durumlarda etkili bir şekilde uygulanabilir:
Boyun, sırt ve bel ağrıları
Fıtıklar (bel ve boyun)
Duruş bozuklukları (postüral dengesizlikler)
Omurgada hareket kısıtlılığı, skolyoz
Kas spazmları, kas yırtılmaları
Donuk omuz, omuz kireçlenmesi
Topuk dikeni, kalça protezi kaynaklı ağrılar
Eklem kıtlanmaları, menisküs problemleri
Boyun kökenli baş ağrıları, migren
Strese bağlı kas gerginlikleri ve nefes darlıkları
Ayrıca sporcularda görülen kas-iskelet yaralanmaları ve ameliyat sonrası rehabilitasyon süreçlerinde de manuel terapi çok önemli bir destek aracıdır.
Manuel terapi mutlaka alanında uzman ve bu konuda eğitim almış bir hekim tarafından uygulanmalıdır.
Hastanın şikayetleri dinlenir, detaylı bir postür analizi ve fizik muayene yapılır.
Ardından hastaya uygun bir pozisyon verilir ve gevşemesi sağlanır.
Kaslar, eklemler ve yumuşak dokular üzerine farklı tekniklerle mobilizasyon ve manipülasyon uygulanır.
Bazı manevralar sırasında eklemden "klik" ya da "kırt" sesleri duyulabilir. Bu sesler doğal ve beklenen bir etkidir.
Tedavi tamamen doğal, mekanik ve ilaca ya da cihaza gerek duymadan uygulanan bir tekniktir.
Manuel terapi kişiden kişiye farklılık gösterir. Ortalama olarak:
Akut kas spazmlarında 2-4 seans,
Kronik boyun-bel fıtığında 6-8 seans,
Postüral dengesizliklerde 8-10 seans yeterli olabilmektedir.
Seans aralıkları genellikle haftada 1 ya da 2 kez şeklindedir.
İlaçsız ve doğal bir tedavi yöntemidir.
İlk seanstan itibaren hareket kabiliyetinde artış, ağrıda azalma hissedilir.
Uzun süreli etkiler bırakabilir, tekrar riskini azaltabilir.
Kısa süreli uygulamalarla hızlı sonuç alınabilir.
Yan etki riski yok denecek kadar azdır.
Her ne kadar doğal ve güvenli bir yöntem olsa da, manuel terapi şu durumlarda dikkatle planlanmalı ya da uygulanmamalıdır:
Kemik erimesi (osteoporoz) ileri seviyede olanlar,
Aktif enfeksiyon veya kanser hastaları,
Akut travmalar, kırıklar,
İleri derecede kalp-damar hastalığı olan bireyler,
Hamileliğin ilk 3 ayında olanlar
Bu gibi durumlarda hekiminizle detaylı görüşülmeli, gerekiyorsa alternatif destekler değerlendirilmelidir.
Manuel terapi ve osteopati, sadece bir "müdahale" değil, bedene yeniden bağlanmanın bir yoludur. Her gün taşıdığımız bu bedenin dengesini korumak, zaman zaman onu yeniden hizaya getirmek; modern hayatın yıpratıcı etkilerine karşı bir nefestir.
Eğer siz de kendinizi daha özgür, esnek ve ağrısız hissetmek istiyorsanız; vücudunuzun doğal hareket ritmini yeniden kazanması için uzman bir manuel terapistten destek almayı düşünmelisiniz.
Unutmayın: Şifa bazen sadece "doğru bir dokunuşla" başlar.
Not: Bu yazı sadece bilgilendirme amacı taşır. Tanı ve tedavi için mutlaka uzman hekiminize başvurunuz.