Migren Bütüncül Bir Tedavi Yaklaşımı İle İyileşebilir.

Migrenin Altında Yatan Kök Nedenleri Doğru Saptamak Çok Önemlidir.

Migren, sıradan bir baş ağrısından öte, kişinin günlük yaşamını olumsuz etkileyen şiddetli ağrılar yaşamasına neden olan nörolojik bir rahatsızlıktır. Erkeklere oranla kadınlarda daha sık rastlanan migren, küçük yaşlardan itibaren görülebilir. Zonklayıcı, gök gürültüsü gibi olduğu tarif edilen migren ataklarının şiddeti ve sıklığı kişiden kişiye göre değişiklik gösterir. Mide bulantısı, ışığa ve sese karşı duyarlılığa neden olan bu nörolojik rahatsızlık kişinin günlük işlerini yapmasını engeller, birkaç gün boyunca devam edebilir. Migren, günümüzde en sık rastlanan hastalıklardan biri olsa da doğru tedavi ve kontrollerle tedavisi mümkündür.

 

Migren tekrarlayıcı, zonklayıcı ve kişiyi işinden ya da keyif aldığı işlerden alıkoyacak, engelleyecek derecede şiddetli olan bir baş ağrısıdır.

Migren ağrısı başın tek veya çift tarafında olabilir. Atak halinde gelir ve ağrının süresi 2 saatten 72 saate kadar uzayabilir

Şiddetli baş ağrısının yanında EN YAYGIN MİGREN ŞİKAYETLERİ

  • Baş dönmesi
  • Mide bulantısı
  • Kusma
  • Sık esneme
  • Boyun tutukluğu
  • Depresif ruh hali, sinirlilik
  • Kabızlık
  • Bulanık görme, çift görme
  • Uyku değişimleri
  • Ses ve koku duyarlılıkları
  • Işığa toleranssızlık
  • Artan susuzluk hissi

Migreni tetikleyen faktörleri bilirsek mücadele etmek çok daha kolay olacaktır.


Migrenin ortaya çıkmasını tetikleyerek kolaylaştıran faktörler nelerdir?

  • Hava değişimleri, lodos (nem, basınç, rüzgar) olduğunda migren ağrılarınız artabilir.
  • Havalandırması kötü mekanlar, tozlu ortamlar
  • Zihinsel yorgunluk
  • Yetersiz uyku veya aşırı uyuma
  • Uyku saatlerinin sirkadiyen ritme uygun olmayan dengesizliği
  • Uzun Süren Uçak yolculuğu
  • Ağır sporlar yapılması
  • Adet öncesi dönem, menopoz, hormon değişiklikleri
  • Doğum kontrol ilaçları, sildenafil, damar genişletici ilaçlar
  • Öğün atlama, uzun süreli açlık
  • Az su tüketmek
  • Kafa travması
  • Diş sıkma
  • Öne eğilmek, telefonda çok zaman geçirmek
  • Çikolata, gluten, mayalı gıdalar, peynir, eski kaşar, süt, yumurta, fıstık, fermente gıdalar, yeşil/siyah çay, enerji içecekleri, bira, kırmızı şarap, bekleyen gıdalar gibi tiramin, feniletilamin ve histamin salgılatan gıdalar
  • Yiyeceklerdeki nitrit, nitrat, monosodyum glutamat (msg), aspartam gibi katkılar
  • Kokular, parfüm deterjan kokusu, oda-araba spreyi
  • Işık (Güneş, kar beyazı, floresan lamba, ledler, spotlar, bilgisayar ekranı )
  • Ses-Gürültü
  • Sakız çiğnemek (şakak kaslarında hassasiyete yol açar veya içerdiği aspartam nedeniyle)
  • Saçları çok sıkı toplamak (kafa derisini gererek ağrıya neden olur)
  • Sigara dumanı ve kokusu trigeminal ağrı yollarını etkiler
  • Kafein-kafeinli içecekler
  • Dondurma yemek (baş-beyin damarlarında büzülmeye neden olabilmektedir.)
 

MİGRENİN ALTINDA YATAN KÖK NEDENLER NELERDİR?

Migren birçok farklı sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilen nörolojik bir sorundur. 

Bu nedenle migrende BÜTÜNCÜL bir tedavi yaklaşımı gerekir.

Migrenin etyolojisinde 


Bağırsak geçirgenliği 
Bağırsak flora bozukluğu (disbiyozis)
Beslenme yanlışları (enflamasyon yaratan gıdalar) 
Gıda alerji ve intoleransları
Kan şekerindeki dalgalanmalar (hipoglisemi ve hiperglisemi) önemli rol oynayan faktörlerdir.

Bağırsaklarımızın İÇİNDE olması gereken şeyler DIŞARI sızmaya başlarsa birçok sağlık sorunu yaşarız. Migren de bunlardan biridir.

Bizim geçirgen bağırsak veya sızıntılı bağırsak dediğimiz bu durumda normalde bağırsağınızın içinde kalması gereken toksinler veya mikroplar asla ait olmadıkları bir yere yani kan dolaşımınıza karışmaya başlarlar.

Bu durumda bağışıklık sistemimizdeki görevliler birdenbire başa çıkmaları gereken daha önceden tanımadığı çok fazla toksik işgalciyle karşı karşıya kalır. İnflamatuar bombasının fitili çekilir, beynin nörokimyasal dengesi bozulur. 

İnflamasyon beraberinde yaygın ağrıyı getirir.

Bu nedenle migren hastalığının tedavisine bağırsak sağlığını iyileştirerek başlarız. Yeniden bağırsak duvarını onarmak, bağırsağı geçirgenleştiren gıdalardan uzak durmak ve bağırsak florasının dengesini sağlamak gerekir.

Unutmayın migren tedavisi kök nedenlere yönelik olmadıktan sonra ancak anlık rahatlamalar şeklinde ilerleyecektir.

Bu nedenle MİGREN sadece baş ağrısı olarak görülmemeli, hastanın tüm ruhsal ve bedensel şikayetleri, ailesel sağlık sorunları, çocukluğunda geçirdiği rahatsızlıklar, ameliyatlar, yaşadığı travmalar da sorgulanmalıdır.


Migren Ve Magnezyum İlişkisi ÇOK ÖNEMLİ

Migren şikayeti olan kişilerde çoğunlukla HÜCRE İÇİ magnezyum düzeyleri düşüktür. Yapılan çalışmalarda magnezyumun yerine konmasının ağrı sıklık ve şiddetini azalttığı görülmüştür. 

Magnezyum Nasıl etkilidir?

** Henüz menopoza girmemiş kadınlarda, adet döneminden önce östrojen yükselir ve kandaki magnezyumun kemik ve kasa kaymasına neden olur. Sonuç olarak beyindeki magnezyum seviyeleri düşer

** Magnezyum düşük olduğunda, kalsiyumun kan üzerindeki pıhtılaşma etkisine karşı koyma görevini yerine getiremez. Magnezyum çok düşük olduğunda kan pıhtısı oluşturmaya yardımcı olan diğer bazı maddeler artar. Küçük kan pıhtıları beyin kan damarlarında kan akışını zorlaştırır

** Benzer şekilde magnezyum, aşırı trombosit kümeleşmesini engelleyerek kan damarlarını tıkayabilen ve ağrıya neden olabilecek küçük pıhtıların oluşumunu engeller

** Düşük beyin magnezyum seviyeleri, nörotransmiter hiperaktivitesini ve baş ağrısına yol açabilen sinir uyarımını artırır. Magnezyum ağrıya neden olan maddelerin salınımını azaltır

** Serotonin gibi nörotransmitter  salınımını modüle eder

** Hamilelik, alkol alımı, idrar söktürücü ilaçlar, stres ve menstruasyon gibi migreni tetikleyen çeşitli durumlar magnezyum eksikliği ile de ilişkilidir

** Magnezyum kan damarlarını gevşetir ve genişlemelerine izin vererek migrene neden olabilecek spazmları ve daralmaları azaltır. Beyin damarlarını gevşetir. Böylece beyne ve kaslara giden oksijen miktarı artar.

** Magnezyum kronik enflamasyonu azaltır

**insülin direncini azaltır, insülin hassasiyetini arttırır.

** Magnezyum kasları gevşetir ve kas gerginliği ile birlikte baş ağrısını daha da kötüleştirebilen laktik asit oluşumunu önler. Sakinleştirir.

** Migren tipi baş ağrılarında beyin kan damarlarının içinde enerji üretiminin azaldığına inanılmaktadır. Mg, mitokondriyal enerji üretimini düzenleyerek oksidatif stresi azaltır.

** Migrene sıklıkla hipertansiyon da eşlik eder. Magnezyum tansiyonu yüksek hastaların tansiyonunu düşürerek de yardımcı olur.
 

MİGRENDE YARARLI MAGNEZYUM FORMLARI NELERDİR?

1- Magnezyum Bisglisinat
Biyoyararlanımı en yüksek mg formlarından biridir. Yani iyi emer ve sindirirsiniz. İshale neden olma olasılığı azdır. Glisin detoksifikasyon ve hücresel fonksiyonu desteklemenin yanı sıra sakinleştirici  etkisi ile bilinen aminoasittir Migren ağrısının dışında uykusuzluk için de faydalıdır.

2- Magnezyum Sitrat
Sitrik asite bağlı bu formun biyoyararlanımı iyidir. Kasların onarılmasında da fayda sağladığı için de migrende rahatlama sağlar. Yüksek dozlarda kullanıldığında ishale neden olabileceği unutulmamalıdır.Bu yönüyle migrene eşlik eden kabızlık varsa tercih edilmelidir

3- Magnezyum Malat
Magnezyum ve malik asit kombinasyonu, hücresel düzeyde ATP üretimini geliştirip desteklediğinden, migren hastaları için çok yararlıdır. Enerjiyi artırır ve ağrıyı azaltır. Minimal sindirim bozukluğu ile iyi emilir

4-  Magnezyum Taurat
Bu form şeker metobolizmasını düzenlemede başarılı olduğu için özellikle insülin hassasiyeti olan migren hastalarına önermekteyim

Bu formların kombinasyonlarından da yararlanabilirsiniz. 
Örn mg glisinat +mg  sitrat kombinasyonu 

DOZAJ NE OLMALI? 


Günlük önerdiğim magnezyum miktarı sıklıkla 400-600 mg'dır. Ancak bu miktar kişinin yaş, cinsiyet, gebelik, meslek, spor, diyet, yaşam tarzı ve ilaçlar gibi faktörlere bağlı olarak değişebilir. 

Magnezyumun bölünmüş dozlarda kullanılması idealdir. 

Mg malat formunu gündüz kullanmayı tercih edin.

Magnezyum takviyelerinizin etiketlerini mutlaka okuyun. Hem hangi formda olduğunu kontrol edin hem de takviyenin üzerindeki ELEMENTEL magnezyum miktarına bakın.

PEKİ NE YAPMALI?


Öncelikle HÜCRE İÇİ magnezyum testi yaptırın. Vücuttaki toplam mg nin az bir kısmı kanda bulunur. Önemli kısmı kemik- kaslarımızda bulunur. Bu nedenle kan mg ölçümleri yanıltıcı olmaktadır. Mg eksikliği yaşasanız bile sıklıkla normal bulunmaktadır. Eritrosit içi ölçümler tercih edilmelidir.

Sık reçete edilen Mg oksit formunu önermem; emilimi oldukça düşüktür; ishal yapabilmektedir.

Epsom tuzu ile banyo yapmak, mg yağlarından yararlanmak da ekstra fayda sağlar.


Beslenmeye de mg içeriği zengin gıdalar dahil edilmeli
EN İYİ MAGNEZYUM KAYNAKLARI
ıspanak vb yapraklı yeşillikler
bamya
brokoli
fesleğen
kabak çekirdeği
badem
avokado
muz
kakao
susam
keten tohumu sayılabilir

 Ayrıca aşağıdaki MAGNEZYUMU TÜKETEN GIDALARDAN uzak durmalısın: 

 

  • Doğum Kontrol Hapları
  • PPİ ler(Proton pompa inhibitörü), Asit Blokerlar (Nexium, Zantac..)
  • Seçici Östrojen Reseptör Modülatörleri (Tamoksifen)
  • Kortikosteroidler
  • Antibiyotikler (minosiklin, tetrasiklin, amoksilin, ..)
  • Diüretik ilaçlar (Tansiyon ilaçları)
  • Antidepresanlar
  • Rafine şeker, insülin
  • Nikotin
  • Alkol
  • Fazla kahve
  • Uzun süre kalsiyum takviyesi
  • Yüksek kortizol, stres
  • Diyabet, hipertansiyon, metabolik sendrom

ÖNEMLİ NOT!!!!

Magnezyum için önemli bir kofaktör B6 vitaminidir.  B6 vitamini magnezyumun vücut hücrelerine taşınmasına yardımcı olur. Ayrıca serotoninin biyoyararlılığını da arttırır. Bazı takviyeler mg ile birlikte B6 içerir.

Aktif B6 formu (Piridoksal 5ꞌ -fosfat) olduğundan emin olun.

Magnezyum stresin panzehiridir ve güçlü bir rahatlama mineralidir. Sıkılmış, huzursuz, kramplı, sert, ağrılı ... ister bir vücut parçası, isterse RUH HALİ olsun- magnezyum eksikliğinin bir işaretidir. 
 

Migren Atağı Nasıldır? Migren Çeşitleri ve Aşamaları Nelerdir?

Migren atağının şekli ve fazları kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir. Migren ataklarının ilk aşaması prodrom dönemidir.

Prodrom Dönemi

Prodrom dönemde ağrı daha gözlemlenmeden çeşitli belirtiler görülür. Bu dönemde hastanın ruh halinde değişkenlik görülür, duyarlılığı artar, donuk ve durgun görünür, düşünme ve konuşma kabiliyeti azalır, dikkat dağınıklığı ve bağırsak problemleri görülür.

Aura Dönemi

Prodom dönemin ardından hastada ‘aura dönemi’ görülür. Bu aşamada hastanın vücudunun bir kısmında uyuşma görülür ve iğnelenme, karıncalanma hissiyatı başlar. 5 dakikada gelişen bu dönem 1 saat içinde sonlanır.

Ağrı Dönemi

Diğer aşama ise ağrı dönemidir. Çoğunlukla başın bir tarafında veya arkasında rahatsızlık ve belli belirsiz bir ağrı başlar. Genellikle yarım saat sonra da migrenin şiddetli ağrısı görülür. Migrenin bu zonklayıcı ağrısı saatler sürebildiği gibi 2-3 günde sürebilir; ağrının şiddeti görecelidir. Şiddetli ağrıların yanı sıra iştahsızlık, mide bulantısı kusma ve ışık-ses duyarlılığı da gözlemlenebilir.

Postdrom Dönemi

Ağrıların dinmesinin ardından ‘postdrom dönemi’ başlar. Bu dönemde hasta kendisini bitkin ve yorgun hisseder. Bazı hastalarda tatlı yeme isteği görülebildiği gibi sık idrara çıkma ihtiyacı da gözlemlenebilir.

Migren Atağını Tetikleyen Faktörler

Migren atağını tetikleyen faktörler kişiden kişiye göre değişiklik göstermektedir. Bazı hastalar peynir gibi besinler ile tetiklenebilirken bazı hastalarda düzensiz beslenme, susuz kalma migreni atağına neden olabilir.

Migren atağını tetikleyen baş faktörler şunlardır;

  • Uyku düzeninde bozulma (az veya fazla uyumak),
  • Yetersiz beslenme, öğün atlama,
  • Susuz kalma,
  • Yoğun fiziksel aktivite yapmak,
  • Uzun yolculuklar yapmak,
  • Parlak veya yanık sönen ışıklara maruz kalmak,
  • Parfüm vb. keskin kokulara maruz kalmak,
  • Ani hava değişimlerine maruz kalmak,
  • Hormonal değişimler (regl dönemi),
  • Bazı besinler

Migren atağını tetikleyen besinlerden bazıları şunlardır; soya ürünleri, bazı deniz ürünleri, sakatatlar, alkol, çikolata, kakao, bakliyat (bakla, kuru fasulye, mercimek), hazır et ürünleri, konserve ürünler, kahve, asitli içecekler, kuru üzüm, papaya, incir, kırmızı erik, fıstık ezmesi, avokado, muz.

Migren Tedavisi

Migren belirtileri gözlemleyen hastalar ilk etapta bir doktora muayene olarak tanı alır. Başka rahatsızlıklarla karıştırılmaması için gerekli görüldüğü takdirde doktor beyin tomografisi isteyebilir. Tanı kesinleştiğinde migren rahatsızlığı için en uygun tedaviye başlanacaktır. Düzenli kontrol ve doğru tedavi ile migren ataklarından kurtulmak mümkündür.

Migren tedavisinde doktor kontrolünde ilaç tedavisine başlanabilir. Bu ilaçlar sayesinde migren ataklarını pas geçmek mümkün olduğu gibi kimi hastalar ilaçlara dirençli çıkar ve ilaç tedavisi yetersiz gelebilir. Bunun başlıca nedeni ise migrenin neden olduğunun tam olarak bilinmemesidir. Özellikle baş ağrısı dışında görülen migren rahatsızlıkları hastalarının en büyük şikayetlerinden biridir. Her sorun için ayrı ayrı ilaç kullanmak istemeyen hastalar bütüncül tıbba yönelmiş ve alternatif çözümler aramışlardır.

Bütüncül tıp tedavisinde migren hastasının şikayetlerinin nedenine inilerek, kimyasal ilaçtan bağımsız bir tedavi süreci belirlenir. Her şikayet için ayrı ayrı doğal tedaviler uygulanarak hastanın atak süreçlerini daha rahat geçirmesi sağlanabilir, hasta bu sorunlardan kurtulabilir. Özellikle hastanın beslenme alışkanlıklarını değiştirip migren atağını engelleyecek bir diyet uygulanabilir.