Coronavirus Nedir? Nasıl Bulaşır?
Coronavirus (COVID-19 - COrono VIrus Disease) Aralık 2019'da Çin'in Wuhan kentinde bir salgında ilk kez tanımlanan yeni bir koronavirüsün neden olduğu solunum yolu hastalığıdır.
⚡ COVID-19 hastaları için bildirilen temel belirtiler ateş, öksürük, nefes alma güçlüğü, yorgunluk, kas ağrısı ile hafif ile şiddetli solunum yolu hastalığını içermektedir.
⚡ Hastalık, kişiden kişiye solunum damlacıkları yoluyla bulaşır. Başka bir kişi bu damlacıkları soluyarak veya damlacıkların üzerine indiği bir yüzeye dokunup gözlerine, ağzına veya burnuna dokunarak COVID-19'a yakalanabilir. COVID-19 ile ilgili araştırmalar hala devam ederken, hastalığın esas olarak, solunum damlacıklarına temas yoluyla yayıldığı düşünülmekte. Bu nedenle ağız içi, burun içi, göz içi gibi noktalar ile temas virüs bulaşışı açısından çok önemlidir. Korunmak için önce virüsün giriş yapabileceği bu kapıları kapatmak ve düzenli temizlemek gerekir.
⚡ Hastalığın ve genel olarak coronavirüslerin henüz bir aşısı ya da açıklanmış tedavisi bulunmuyor. Bir kulağınızın bu konudaki gelişmelerde olmasını önemle tavsiye ederim. Şu linkten hastalığın ülkelerdeki seyrini takip edebilirsiniz ????
https://gisanddata.maps.arcgis.com/apps/opsdashboard/index.html#/bda7594740fd40299423467b48e9ecf6
????İstatistikler ve hastalığın dünyadaki seyri incelendiğinde virüsün temas yoluyla bulaşmasını engellemenin yanında diğer bir önemli tedbirin bağışıklığı güçlü tutmak olduğu anlaşılıyor. Bunu başarmanın en temel yolu ise doğru beslenme, kaliteli uyku ve güçlü bir bağırsak florasından geçiyor. Bu nedenle Coronovirüsüne ve diğer grip virüslerine karşı faydalı olabilecek önerilerimi aşağıda listeledim.:
(1) Uyku: Derin uyku süresi yeterli, yaklaşık 8 saatlik uyku bağışıklık sistemini yeniliyor. Uykuya yatma saatiniz ve uyunan ortamın karanlık olması önemli. Melatonin salgılamanın başladığı 23:00 de yatmış olun. Melatonin güçlü bir antioksidan olup, hücreleri ve DNA’ları oksidatif strese karşı korur. Makrofajları yani bakteri virüsleri adeta yiyen kan hücresi sayısı yeterli uyku ile artar. Yetersiz uyuyanların bağışıklık sisteminin gücü önemli ölçüde zayıflıyor.
(2) Şekerden uzak beslenme: Suni gıdalardan ve rafine şekerden mümkün mertebe uzak durun. Mevsimine uygun sebzeler, meyveler tercih edin. Omega 3 bakımından zengin beslenin. Tavuk suyuna çorba, ilikli kemik suyu, soğuk sıkım zeytin yağı destek sağlar.
(3)Stres yönetimi: Uzun süre stres altında bulunanlarda stres hormonu olan kortizol hormonu fazlaca salgılanır. Bu durumda ilk etkilenen hücrelerden biri bağışıklık hücrelerimizden biri olan T-Lenfositlerdir. Sürekli stres altında olmak bu nedenle bağışıklığı zayıflatıyor. Gün içinde sakinleşmek için meditasyon veya rahatlatıcı aktivitelerde bulunmak önemli. Kahkaha atmanın da bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkisi var.
(4) Doğal antiviraller: Çiğ sarımsak, soğan, siyah turp, kekik, zencefil, ev yapımı sirke-turşu, pancar kvass, fermente lahana, yeşil çay, limon gibi bitkilerin ve zerdeçal, karabiber, kırmızıbiber, kimyon gibi baharatların gücünden faydalanabilirsiniz. Ayrıca brokoli gibi sülfürlü sebzeleri bol tüketin.
(5) Çinko ve Selenyum: Çinko takviyesi doğal öldürücü hücre aktivitesini, lenfosit üretimini ve enfeksiyona direnci arttırır. Selenyum ise pek çok faydasının yanında iyi bir antiviraldir.
(6) C vitamini: Vücudumuz için elzem olan bu vitamin aynı zamanda oldukça iyi bir antiviraldir. Yüksek doz C vitamini tedavisinin yapılan ilk denemelerde Coronovirüsle mücadelede olumlu etkisi olup bu konuda geniş kapsamlı çalışmalar devam etmektedir.
(7)Prebiyotikler ve Probiyotikler: Bifidobacterium ve lactobacillus içeren probiyotikler ile soğan ve sarımsak, pırasa, enginar, yer elması, beyaz hindiba, kuşkonmaz, fasülye türleri, muz, elma, kakao, keten tohumu greyfurt, karpuz, trabzon hurması gibi prebiyotik gıdalar bol tüketin.
(8) D vitamini: D vitamini bir enfeksiyona maruz kalındığında mikrop öldürücü peptitleri üretiyorlar. Bu mikrop kırıcı peptitlerden en önemlisi ise katelisidin. Bu maddeler bakteriler, virüsler ve mantarlara etki eden geniş spektrumlu antibiyotikler gibi etkiliyorlar. Mikroorganizmaların hücre duvarlarını tahrip ediyorlar.
(9) N-Asetil Sistein: NAC, akciğerdeki mukusu parçalayabilir ve glutatyonu yenileyebilir; bu da hava yolu hasarını ve solunum güçlüklerini azaltır
(10) Antiviral etkili bitki çayları: Cistus incanus , zencefil, meyan kökü, biberiye, adaçayı gibi bitki çayları tüketilmesi yarar sağlayabilir. Bol sıvı alınmalıdır.
(11) Beta glucan, propolis, kara mürver gibi bağışıklık destekleri: Antiviraldir, bağışıklık sistemini güçlendirir.
(12) Monolaurin: Monolaurin, antimikrobiyal özellikler sağlayan hindistan cevizinden elde edilen yağlı bir özütdür ve yağda çözündüğü için kan-beyin bariyerini kolayca geçerek beyin dokularına nüfuz eder.
(13) Maske kullanımı: Bilhassa havaalanlarında, uçakta, hastanelerde maske kullanımını ihmal etmeyin.???? Ayrıca olası salgına karşı gıda ve temizlik malzemesi yönünden bir miktar hazırlıklı olmakta fayda vardır.
(14) Tıbbi uçucu yağlar: Havaya ve etrafımıza nane, lavanta, selvi, karanfil, paçuli, palmarosa, çay ağacı gibi tıbbi uçucu yağlar sıkmak suretiyle vücudumuza girmeden virüsleri engellemek de yardımcı bir metotdur.
(15) Hijyen önlemleri: Ellerinizi sıkça sabunla yıkayın. Elimizi yüzümüze gözlerimize ağzımıza değdirmemek de maruziyeti azaltacaktır. Dezenfektanınız yanınızda olsun. Mümkün olduğunca önlem amaçlı gereksiz kalabalık ortamlardan sakınılmalı ve mümkünse tokalaşmayı, kucaklaşmayı azaltmalıyız. Ek olarak ofis gibi yerlerde havanın temizlenmesi için aromaterapinin antibakteriyel antiviral etkisinden yararlanabiliriz Örneğin diffuser içine limon ve çam yağı ilave etmek, daha sık ortamı havalandırmak gibi. Her sabah 5-10 dk oil pulling (ağza yağ çekme) yapmak, gün içinde de ara ara tuzlu su ile ağzı çalkalamak, sinüs rinse ile burnu yıkamak da koruyucu olabilir.
????Klasik tıbbın viral enfeksiyonlar ile mücadelede cephanesi çok azdır. Bu nedenle bu önlemlerin yanı sıra coronavirüs tedavisinde yüksek doz c vitamininden ve ozon terapiden faydalanılıp faydalanılmayacağı da hızla araştırılmaya başlanmıştır. Ölümcül olabilen coronovirüste ölümcül olan şey “sitokin fırtınası”dır. Bu nedenle bu sitokin fırtınasını bastıracak c vitamini terapisi ve ozon terapi mutlaka akılda bulundurulmalıdır.
????Ozon tedavisi, kişinin bağışıklık sistemini güçlendirici ve bakteriosidal/virosidal (yani mikrop öldürücü) etkileri ile hastalığa yakalanmasını engelleyecektir. Ya da bir hastalığa yakalandı ise, analjezik ve antienflamatuar etkileriyle hastalığı kolay bir şekilde rahatça atlatmasını sağlayacaktır. Ozonun doku oksijenlendirmesini arttırıcı, dolaşımı düzenleyici ve antioksidan etkileri tedaviyi ve kişiyi güçlendirecektir. Doğru uygulanan ozon terapisi bağışıklık sistemini güçlendirir ve böylece vücudun enfeksiyonlara karşı direncini arttırır. Ayrıca dezenfeksiyon ve antimikrobik özelliği ile bakteri, virüs ve mantarları öldürür.
Diğer bir cephane olabilecek yüksek doz IV C Vitamin terapisi ise ayrı bir gönderinin konusu olsun.
Sağlıkla kalın, kendinize iyi bakın.????