TESTOSTERON KADINDA NE İŞE YARAR?

TESTOSTERON KADINDA NE İŞE YARAR?

Testosteron bir steroid hormonudur. Tüm steroid hormonları gibi, o da kolesterolden türetilir. Vücutta kolesterol üretilmesinin bir nedeni de hormonların yapılabilmesidir; kolesterol olmadan bu hormonlardan hiçbiri yapılamaz.

♀️Testosteron düşünülenin aksine bir erkek hormonu değildir; kadın vücudunda da bulunur. Kadın ve erkek testosteronu arasındaki fark miktarıdır. Kadın vücutları, erkeklerden yaklaşık 10 -20 kat daha az testosterona sahiptir. (Erişkin ortalama testosteron seviyesi erkek=600-900 ng/dl  kadın=15-50 ng/dl)

Kadınlar östrojen üretmek için testosteron üretmek zorundadır. Östrojen, kolesterol yolculuğuyla testosterondan dönüşüm yoluyla yapılır:

Kolesterol ➡️ birkaç adım ➡️testosteron ➡️ östrojen.

Aromataz enzimi bu süreçte merkezi rol oynar. Yani Testosteron östrojenin doğrudan öncüsüdür.

KADINDA TESTOSTERON vs ÖSTROJEN MİKTARI

Tahlillerde kandaki östrojen pikogram/mililitre (pg/mL), testosteron nanogram/desilitre (ng/dL) cinsinden ölçülür. Bu birimler eşitlendiğinde, kadın vücudunda testosteronun çok daha yüksek olduğu ortaya çıkar. Örneğin premenopozal, düzenli adet gören kadınlarda testosteron miktarı östrojen miktarından, adet döngüsünün erken foliküler fazında yaklaşık 4‑10 kat, foliküler fazda 2 katı, ovulasyonda bile aynı veya daha fazla miktarda olabilir.

Androjen Reseptörleri :

Testosteron, kana karışarak vücudun hemen her hücresine ulaşan güçlü bir kimyasal habercidir.Cinsiyetten bağımsız olarak birçok hücre yüzeyinde bulunan androjen reseptörleri, bu hormona duyarlıdır ve onun etkilerine göre yanıt verir.Kas ve kemik dokusu, beyin, cilt,  kıl folikülleri, meme dokusu, kalp ve damar sistemi, karaciğer, pankreas, böbrek,yağ dokusu ve üreme organları (rahim, yumurtalık, vajina, vulva...) gibi birçok sistemde de androjen reseptörleri bulunur.Testosteronun etkileri bu nedenle sadece cinsel sağlıkla sınırlı değildir; enerji metabolizmasından bağışıklık sistemine, ruh halinden kardiyovasküler sağlığa kadar çok geniş bir yelpazeyi etkiler.

Testosteron nerede üretilir?

Testosteron kelimesinin kökeni testistir ancak erkeklerde bile testosteronun sadece testislerde üretilmez. Erkeklerde testosteronun %90'ının testislerden, %10'unun böbreküstü bezlerinden gelir. Kadınlarda, dolaşımdaki testosteronun başlıca kaynakları böbreküstü bezi (adrenal bezler) ve yumurtalıklardır. Beyin de testosteron üretebilir, ancak bu genellikle organ içinde kalır ve dolaşıma katılmaz.

Dolaşımdaki testosteronun yaklaşık

%25'i yumurtalıklardan (bu testosteronun çoğu östradiole dönüştürülse de, bir kısmı dolaşımda kalır)

✅  %25'i ise doğrudan böbreküstü bezinden gelir.

✅ Kalan yaklaşık %50'lik kısım, böbreküstü bezinden üretilen DHEA ve DHEAS gibi androjenlerin, özellikle yağ dokusunda ve başka yerlerde testosterona dönüşmesiyle oluşur.

Dolayısıyla, dolaşımdaki testosteronun yaklaşık %75'i doğrudan veya öncü androjenlerin dönüşümü yoluyla böbreküstü bezinden gelir.

  • Yaşlandıkça, böbreküstü bezinin androjen üreten bölgesi olan zona reticularis'in boyutu küçülür ve dolayısıyla androjen üretimi de azalır.
  • Yumurtalıklar da bir kadının ömrü boyunca, hatta menopozdan sonra bile testosteron üretebilir, ancak bu üretim de zamanla azalabilir. Bu bağlamda, yaşla birlikte DHEA ve/veya testosteron takviyesinin faydalı olabileceği durumlar olabilir, ancak bu her zaman ve mutlaka menopoz döneminde gerekli değildir.
  • Testosteron, kan dolaşımına giren ve vücudun her hücresine ulaşan bir kimyasal habercidir. Vücudumuzdaki her hücre, cinsiyetten bağımsız olarak testosterona tepki verir. Vücudumuzdaki kas, kemik, cilt, beyin, kıl folikülleri, meme dokusu, üreme sistemi (rahim, yumurtalık, vajina ve vulva), kalp, yağ dokusu gibi birçok dokuda testosterona yanıt veren androjen reseptörleri bulunur.

Kadınlarda Testosteronun Biyolojik Etkileri

Cinsiyet Hormonları yalnızca “cinsel sağlık” için değil, beyinden iskelet kasına kadar her dokuda hayatî roller üstlenen kimyasal habercilerdir. Testosteron da kadın fiziolojisinde çok düşük düzeylerde bulunmasına rağmen geniş bir etki yelpazesine sahiptir.

enlightenedBeyin ve Ruh Sağlığı Üzerindeki Etkileri

  • Libidoyu artırır: Testosteron, beyindeki  hipotalamus ve limbik sistemdeki androjen reseptörlerine bağlanarak cinsel isteği güçlendirir.
  • Sadece libidoyu değil, genel olarak hayattan keyif alma hissini de destekler.
  • Kaygıyı azaltır, depresif ruh haline karşı koruyucudur.
  • Beyindeki reseptörler aracılığıyla “yapabilirim” hissini, özgüveni, içsel gücü ve motivasyonu artırır.
  • Konsantrasyon, dikkat, hafıza ve karar alma gibi bilşsel fonksiyonları olumlu etkiler.
  • Hipokampusta BDNF düzeyini artırarak sinaptik plastisiteyi destekler; öğrenme hızı ve bilişsel esneklik gelişir.
  • Nörokimyasal denge: Dopamin başta olmak üzere serotonin ve GABA gibi nörotransmitterlerin dengesini düzenler.
  • Nöroinflamasyonu azaltır: Beyinde iltihaplanmayı baskılar; miyelin kılıfı koruyarak sinir iletimini güçlendirir.
  • Nörodejenerasyona karşı koruma: Alzheimer ve Parkinson gibi hastalıkların riskini azaltacak şekilde sinir hücrelerini destekler.
  • Uyku kalitesi: Özellikle REM uykusunu destekleyerek dinlendirici uyku sağlar.
  • Migren: Beyindeki damar tonusunu düzenleyerek migren atak sıklığını azaltabilir.

enlightenedKas ve Kemik Sistemi Üzerindeki Etkileri

  • Kas kütlesi ve gücü: Protein sentezini artırarak   kas gelişimini destekler, onarımı hızlandırır.
  • Kan akışı: Vazodilatasyon yoluyla kaslara giden oksijen ve besin akışını artırır.
  • Kemik sağlığı: Osteoblast aktivitesini artırırken osteoklast aktivitesini baskılar; bu sayede kemik yoğunluğunu korur ve güçlendirir.
  • Duruş ve denge: Beyincik üzerindeki etkileriyle postüral kontrol, denge ve koordinasyon gelişir.

enlightenedMetabolik ve Enerji Sistemine Etkileri

  • Enerji üretimi: Mitokondri fonksiyonlarını   artırarak hücresel enerji seviyelerini yükseltir.
  • Glukoz metabolizması: Kas hücrelerinin glukoz alımını kolaylaştırır; insülin direncini azaltır.
  • İnsülin duyarlılığı: İnsülin sinyal yollarını iyileştirerek glisemik kontrolü destekler.
  • Yağsız vücut kütlesi: Büyüme hormonu düzeylerini artırarak kas kütlesini artırır; obeziteyi azaltır.
  • Kırmızı kan hücresi üretimi: Eritropoietin sentezini uyararak eritropoezi (RBC üretimi) destekler, oksijen taşıma kapasitesini artırır.
  • Anti-inflamatuar etki: Pro-inflamatuar sitokinleri (IL-6, TNF-α, IL-1β) baskılar; IL-10 gibi anti-inflamatuar yanıtları artırabilir.
  • Otoimmün hastalıkları baskılayabilir. Bağışıklığı iyileştirir.Th1/Th2 dengesini düzenleyerek lupus, MS, Hashimoto gibi hastalıklarda destekleyici olabilir.

enlightenedKalp-Damar Sağlığına Etkileri

  • Kardiyak yapı: Kalp kasının yapısal bütünlüğünü güçlendirir.
  • Damar genişlemesi: Endotel fonksiyonunu iyileştirir, vazodilatasyon sağlar.
  • Genel kardiyoproteksiyon: Kalp hastalıklarına karşı koruyucu etkiler gösterebilir.

 

enlightenedCilt, Saç ve Göz Sağlığına Etkileri

  • Kolajen sentezi: Ciltteki fibroblastları uyararak kolajen üretimini artırır.
  • Cilt elastikiyeti ve kalınlığı: Cildin genç, sıkı ve sağlıklı görünmesine katkı sağlar.
  • Saç büyümesini destekleyebilir: Normal fizyolojik düzeydeki testosteron, saç büyüme döngüsünü uyarabilir. Ancak dihidrotestosteron (DHT)’a aşırı dönüşüm, bazı kadınlarda erkek tipi saç dökülmesini (androgenetik alopesi) tetikleyebilir.
  • Göz sağlığı: Testosteron, gözyaşı bezlerinde (meibomian bezler) androjen reseptörleri üzerinden etki gösterir. Göz kuruluğunu önler.

 

Kadınlarda Testosteron Eksikliğinin Belirtileri

1. Cinsel ve Duygusal Belirtiler

  • Libido kaybı ve/veya partnerin cinsel yaklaşımına karşı isteksizlik
  • Orgazm güçlüğü (gecikme veya alınamama)
  • Hayat enerjisinde belirgin azalma, keyifsizlik – anhedoni
  • Duygusal düzleşme (kendini “duygusuz / uyuşuk” hissetme)
  • Hiçbir şey yapmak istememe hissi;motivasyon kaybı, “Ben eskisi gibi değilim” hissi
  • Kendine güven duygusunun azalması
  • Anksiyete ve depresif duygu durum

2. Bilişsel ve Uyku İlgili Belirtiler

  • Odaklanma, algılamada güçlük
  • Hafıza problemleri (dalgınlık, unutkanlık)
  • Yorgun uyanma, gündüz uyuklama, REM uykusunun zayıflaması
  • Uyku bölünmesi (gece uyanıp yeniden uyuyamama)
  • Rüya görmeme ya da rüyaları hiç hatırlamama (REM uykusunda rüya görülür)

3. Vücut Kompozisyonu ve Metabolik Değişimler

  • Kas kütlesinde azalma; kas kaybı
  • Kas gücünde azalma; güçsüz kavrama
  • Egzersiz dayanıklılığının düşmesi
  • Ağırlık kaldırınca veya egzersiz yapınca kalça, diz ağrıları
  • Artmış vücut yağ oranı, özellikle karın çevresi yağlanması
  • Kilo artışı

4. İskelet Sistemi

  • Kemik mineral yoğunluğu kaybı → osteopeni / osteoporoz
  • Duruş & denge sorunları (dolaylı: kas zayıflığına bağlı)
  • Artrit gibi eklem ağrıları

*Eklem ağrıları esas olarak östrojen eksikliği veya inflamatuar hastalıklarla ilişkilidir; testosteron düşüklüğü yalnızca katkıda bulunabilir.

5. Dermatolojik ve Saç‑Cilt Değişimleri

  • İnce, elastikiyeti azalmış cilt; kırışıklıkların belirginleşmesi
  • Saç dokusunda bozulma; mat, kırılgan saçlar
  • Ciltte kuruluk; kolajen kaybına bağlı sarkma
  • Olduğundan yaşlı görünüm

6. Ürogenital‑Pelvik Sağlık

  • Vajinal kuruluk, ağrı; klitorisin küçülmesi / uyarılmanın zorlaşması
  • Pelvik taban zayıflığı → sık idrara çıkma, stres inkontinansı
  • Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonları

Testosteron reseptörlerinin tüm vücutta bulunması nedeniyle, seviyeleri düştüğünde düşük testosteron semptomlarının vücudun birçok alanında hissedilebilmesi mümkündür.

Uzun süreli Testosteron eksikliği aşağıdakilerin gelişiminde rol oynar:

  • Osteopeni
  • Osteoporoz
  • Sarkopeni
  • İnsülin Direnci
  • Tip 2 Diyabet
  • Kalp Hastalığı
  • Bilişsel Gerileme ve Alzheimer

KADINLARDA TESTOSTERON EKSİKLİĞİNİN NEDENLERİ

Fizyolojik / Doğal Süreçler

  • Yaşlanma: Yaşla birlikte böbreküstü bezinin androjen üreten bölgesi olan zona reticularisin boyutu küçülür ve dolayısıyla androjen üretimi azalır.Yumurtalıklarda da testosteron üretimi azalır. Özellikle menopoz sonrası dönemde bu düşüş belirginleşir.
  • Prematür Over Yetmezliği (POI): 40 yaşından önce yumurtalık fonksiyonlarının azalması, östrojenle birlikte testosteron üretiminin de düşmesine yol açar.
  • Menopoz ve Cerrahi Menopoz: Yumurtalıkların hormon üretiminin durması veya cerrahi olarak alınması androjen eksikliğine neden olur.
  • Kemoterapi ve Yumurtalıkların kanser tedavisi görürken radyasyona maruz kalması (Pelvise Radyoterapi)
  • İnfeksiyonlar ve İmmünolojik Etkenler:Uzun süreli enfeksiyonlar (örneğin, Lyme hastalığı, Epstein-Barr virüsü, uzun COVID, sistemik kandida veya küf maruziyeti, HIV), bağışıklık sistemini etkileyerek hipotalamus-hipofiz-yumurtalık aksında baskılamaya neden olabilir.

Endokrin ve Metabolik Bozukluklar

  • Hiperprolaktinemi: Yüksek prolaktin düzeyi, gonadotropinleri baskılayarak ovulasyonu engeller; bu da yumurtalık kaynaklı androjen üretimini azaltır.
  • Hipotiroidi ve Hashimoto tiroiditi: Hormon dengelerini bozarak HHY aksını etkileyebilir.
  • Hipertiroidi: SHBG düzeyini artırarak serbest testosteron seviyesini azaltabilir.
  • Tip 2 Diyabet ve İnsülin Direnci: Metabolik bozukluklar testosteron üretimini etkileyebilir.
  • Addison Hastalığı: Böbreküstü bezlerinin yetersiz çalışması nedeniyle testosteron dahil pek çok steroid hormonun üretimi azalır.
  • Anoreksiya Nervoza: Hipotalamik hipogonadizm ile birlikte testosteron düzeyleri düşebilir.

Kronik Stres ve Yaşam Tarzı Faktörleri

  • Kronik stres: Uzun süreli stres HPA (hipotalamus-hipofiz-adrenal) aksını etkiler, kortizol artışıyla birlikte HHY aksı baskılanabilir.
  • Yetersiz uyku, aşırı kafein, rafine karbonhidratlar: Kortizolü artırarak hormon dengesini bozabilir.
  • Yetersiz fiziksel aktivite: Kas kütlesi azaldıkça testosteron üretimi de baskılanabilir.
  • Sigara ve alkol kullanımı: Oksidatif stres yoluyla hormon üretimini azaltabilir.

Bazı İlaçlar

  • Kortikosteroidler (ör. prednizon, hidrokortizon): Uzun süreli kullanımda adrenal baskılanma yapar.
  • Antidepresanlar: Özellikle SSRI’lar, libido ve cinsel fonksiyonları etkileyebilir.
  • Antihipertansifler: Bazı tansiyon ilaçları testosteron düzeyini düşürebilir.
  • Oral östrojenler ve doğum kontrol hapları: SHBG'yi artırarak serbest testosteronu düşürebilir.
  • Statinler
  • Lupron (GnRH agonisti), Tamoksifen, Provera gibi hormon düzenleyici ilaçlar
  • Evista (Raloksifen): Dolaylı olarak hormon dengesi üzerinde etkili olabilir.

 Çevresel Toksinler (Endokrin Bozucular)

  • Plastikler (özellikle BPA, BPS, BPF)
  • Ftalatlar
  • Parabenler
  • Pestisitler
  • Ağır metaller, hava kirliliği
  • Sentetik kokular ve ev kimyasalları

Besin Eksiklikleri

Testosteron sentezlemek için yeterli sağlıklı yağ tüketimi,  D vitamini ve çinko gereklidir. Bor  SHBG'yi düşürerek daha fazla serbest testosteronun serbest kalmasını sağlar. Magnezyum birçok adım için gereklidir.